excerpts from a life

By berfin

o gün

bu günü hep hatırlayacağım sanırım. yıllardır bileğimde zincirle taşıdığım ağırlığın paramparça olduğu gün. yeni evimde, yeni evimizde ilk günümüz.

bu fotoğrafı çektikten en fazla birkaç dakika sonra anın anlamını anladığımda ağlamaya başlamamı, konuşmak için gerekli nefesi bile alamadan eftoşu uyandırıp ona sarılmamı unutamayacağım sanırım asla. rokaya sarılıp kurtulduk, seni de bırakmadım işte deyişimi unutamayacağım. aile birbirini geride bırakmaz neticede. burada olduğu için, hala hayatta olduğu için, bana olan güveni için şükran doluyum.

nitekim bu fotoğraftan bir iki dakika sonra — bu, evimizdeki ilk günümüz — tanımadığı kokularla, tanımadığı bir evde, tanımadığı çarşaflarda usulca bana sokulup uyudu. sadece bana güvendiğinden. benim onu koruyacağıma, ona kötü bir şey olmasına izin vermeyeceğime olan inancıydı bunun kaynağı. bunu fark ettiğim an ağlamaya başladım ve bu durmadı saatlerce.

güven, sevgi, aidiyet. 23 yaşındayım. bunları sadece kendimde bulabileceğimi öğrenmek için geç aslında. ama artık güç değil en azından.

biliyorum çok şey oldu. kalbimden nice parçalar yitirdim. en sevdiğim insanların ışığı eskidi gözlerimde. artık bazılarının yol boyu yanımda olacağını, bazılarıylaysa ağzım kan dolu olsa bile yardım istemeyeceğimi biliyorum. bunu anlamak çok zor. kabullenmek, benimsemek. çünkü biliyorum geçmiş berfin’in hayallerinde biz birlikte anılar inşa edecektik, daha parlak günler görecektik birlikte, büyüyecek, ailelerimizle ilişkilerimizi düzeltecek, yemeklere çıkacak, yetişkin olacaktık biz. tekrar kahve içip kucağıma yatacaktı o. saçını sevecektim, isterse ağlardı yine. ama artık böyle olmayacağını kabul etmek çok zor. bunun benim seçimim olmaması her şeyi daha da kötü yapıyor, zira itaat etmekle ilgili sıkıntılarım oldu her zaman.

ama aşmak zorundayım. kanı yutmak zorundayım. depresyonu, ölümü, acıyı atlatmış her insan nasıl hayatta kalacağını sıradan insanla kıyaslanamayacak şekilde bilir. bu öğreti bizi tehlikeli yapıyor aslında, dilimizde, kelimelerimizde bıçaklar var çünkü hep. ve ben onlarla bu bağı kesip kabuk bağlamak zorundayım. gece 3’te bunu yazıyor olduğumu reddediyorum.

yeni başlangıçlara.

Comments
Sign in or get an account to comment.